TİTESDER, sanatın, özellikle drama ve tiyatronun, bireylerin içsel dünyasıyla toplumsal yaşam arasında köprü kurma gücüne inanır.

Her projemizde bu anlayıştan yola çıkarız: insanı merkeze alır, hikâyeden öğrenir, katılımcılıkla dönüştürürüz.

Projelerimizi tasarlarken şu ilkelere dayanırız:

Katılımcılık: Her bireyin sesini, hikâyesini ve katkısını görünür kılmak.

Kapsayıcılık: Yaş, cinsiyet, kültür, dil, engellilik gibi farklara duyarlı, erişilebilir uygulama alanları yaratmak.

Duygusal Güven: Bireylerin kendini ifade edebildiği, yargısız ve destekleyici ortamlar oluşturmak.

Sanatla Öğrenme: Drama, tiyatro ve psikososyal destek yöntemlerini eğitim, terapi ve toplumsal gelişim süreçleriyle bütünleştirmek.

Toplumsal Dönüşüm: Bireysel farkındalığı toplumsal değişimle buluşturarak kalıcı etki yaratmak.

Uygulama süreçlerinde yerel kurumlar, öğretmen toplulukları, psikoloji alanı uzmanları, sanatçılar ve gönüllülerle iş birliği içinde çalışırız.

Sahadan gelen gerçek ihtiyaçları merkeze alır, uygulamaları bu ihtiyaçlara göre yeniden biçimlendiririz.

TİTESDER olarak, “sanatla iyileşme, bağ kurma ve öğrenme” hedefiyle;

psikososyal destek temelli sanat projeleri,

eğitimde drama programları,

öğretmen ve gençlik topluluklarıyla Playback Tiyatro uygulamaları,

aile, çocuk ve yetişkinlerle duygusal farkındalık atölyeleri yürütüyoruz.

Her proje bizim için bir laboratuvardır: insanın hikâyesini duyma, paylaşma ve dönüştürme alanı.
Çünkü biz inanıyoruz ki iyileşme de değişim de ilişkiyle başlar; sanat bu ilişkinin en güçlü dilidir.